Zülfü Livaneli’nin Huzursuzluk kitabında hırsla ilgili şöyle bir pasaj var:
“Harese nedir bilir misin oğlum? Arapça eski bir kelimedir. Bildiğin o hırs, haris, ihtiras, muhteris sözleri buradan türemiştir. Harese şudur evladım: develere çöl gemileri derler bilirsin, bu mübarek hayvan üç hafta yemeden içmeden, aç susuz çölde yürür de yürür; o kadar dayanıklıdır yani. Ama bunların çölde çok sevdikleri bir diken vardır. Gördükleri yerde o dikeni koparır çiğnemeye başlarlar. Keskin diken devenin ağzında yaralar açar, o yaralardan kan akmaya başlar. Tuzlu kan dikenle karışınca bu tat devenin daha çok hoşuna gider. Böylece yedikçe kanar, kanadıkça yer, bir türlü kendi kanına doyamaz ve engel olunmazsa kan kaybından ölür deve. Bunun adı haresedir. Demin de söyledim, hırs, ihtiras, haris gibi kelimeler buradan gelir. Bütün Ortadoğu’nun âdeti budur oğlum, tarih boyunca birbirini öldürür ama aslında kendini öldürdüğünü anlamaz.”
Aynen bu hikayede olduğu gibi insanoğlu yaradılış gereği hırsa kapılma olasılığı yüksek bir canlıdır. Mal, mülk, eğlence, kumar, cinsellik, alkol, uyuşturucu.. Bunlar, hırslarını zapt etmesi zor olan alanlardır. Bunlara kapılan insan güzel değerlerden uzaklaşır ;ahlaki, etik, dürüst olan kendisinin amaçlarına ters düşeceği için önemsenmez. Böylece kurnazlıklar, bencil ve sinsi oyunlar başlar. Hırs, insanları zirveye götürebileceği gibi magmayı da gösterebilir. Ancak içsel olarak hep daha iyisi, hep bir rekabet, hep bir yapay kalabalık etrafta olacağından özdoyum sağlamak mümkün olmayacaktır.
Oysa azimli olmak; kendinle yarışmak, çabalamak, kurallar çerçevesinde davranmak, yenilgiyi benimsemek… Bunlar çok daha manevi olarak kuvvetli niteliklerdir.
Hırsın altında engellenme, değersiz görülme, görmezden gelinme duyguları yatar. Esasen altında kendini dünyaya ispatlama yatar ancak durum böyle olsa dahi içsel doyumu ancak kendin kendine verebilirsin.Üçüncü, dördüncü ev, araba yerine paylaşım yapma; hızlı aşklar yerine birisiyle derinlemesine bir aşk ; zihininizi boşaltmak için alkol, uyuşturucu yerine terapiye gitme, günlük tutma;en başarılı olmak yerine o işte iyilerden biri olup zevk almaya çalışma göreceksiniz ki içsel huzuru ve mental sağlığınızı çok daha iyi hale getirecektir.
Hırsın başladığı yerde, saf duygular biter. (Honore de Balzac)
Kanaat etmekten hiç kimse ölmemiştir. Hırs besleyerek hiç kimse padişah olmamıştır. (Mevlana)